Dünyanın diğer ülkelerinde olduğu gibi, gizli servislerin uyuşturucu kaçakçılarıyla birlikte iş yaptıklarını, onlarla birlikte şirketler kurduklarını, onları açığa çıkarmak.
Dünyanın diğer ülkelerinde olduğu gibi, gizli servislerin uyuşturucu kaçakçılarıyla birlikte iş yaptıklarını, onlarla birlikte şirketler kurduklarını, onları açığa çıkarmak için çeşitli çalışmalar yaptıklarını, Abdullah ÇATLI ve ülkücü arkadaşlarının haklarındaki mahkeme kararlarına ve arama tezkerelerine rağmen, zaman zaman ANAP gibi partilerin kongrelerinde izleyici, Bakanlıklarda Bakanların misafiri, Emniyet Genel Müdürlerinin arkadaşı, içlerinde Tansu ÇİLLER’in de bulunduğu Başbakanların görüşme gereğini duydukları kişiler arasında olduklarını, Turgut ÖZAL’ın sık sık görüşme isteğini yinelemesine rağmen, belirtildiğine göre ÇATLI ve arkadaşlarının Güneydoğu politikasından dolayı ÖZAL’ı hain kabul ettiklerini ve görüşmediklerini, ASALA’ya yapılacak operasyonlarla ilgili olarak; Abdullah ÇATLI ve arkadaşlarıyla MİT arasında pazarlıkların olduğunu; bu pazarlık sırasında bu ülkücü insanların, MHP Genel Başkanı TÜRKEŞ’in o dönemde devam eden tutukluluğunun ortadan kaldırılması, Balgat katliamı sanıklarının da bulunduğu bir grup ülkücü teröristin haklarındaki davaların düşürülmesi ve tutuklu bulunanların salıverilmesi, bu kişilerin Türkiye’de serbest dolaşma haklarının sağlanmasını bildiğini, ASALA’ya karşı bazı heykellerin bombalanması, bir Ermeni destekçisi milletvekilinin arabasına bomba yerleştirilmesi gibi eylemler yapıldığını, bu eylemler karşılığında paralar alındığını, Oral ÇELİK’in bu işe karıştırılmaması özellikle rica edilmesine karşın grup tarafından eylemin zorluğu karşısında bu eylemi gerçekleştirebilecek kabiliyette görüldüğü için dahil edildiğini, özellikle Marsilya’daki eylemler sırasında ÇELİK’in olduğunu, Abdullah ÇATLI, Oral ÇELİK ve diğer insanların yurtdışında kullanıldıklarını, sonrasında ise hiç kullanılmamıştır gibi davranıldığını, Metin denilen görevlinin, emekli olduktan sonra, verdiği sözlerin gereğini yerine getirmek amacıyla dönüşlerinde Abdullah ÇATLI ve ailesine yardımcı olduğunu, Susurluk’taki kazadan önce Sami HOŞTAN’a ait Alman plakalı bir mercedesin ÇATLI’ların arabasını takip ettiğini, bu mercedesteki kişinin Abdullah ÇATLI ve Gonca US’u hastaneye götürdüğü bilgisini edindiğini, Oral ÇELİK, Abdullah ÇATLI, Mehmet Ali AĞCA’nın Abuzer UĞURLU denilen kaçakçıdan alınan sahte hint pasaportuyla yurtdışına çıktıklarını, Abuzer UĞURLU’nun bu pasaportu ülkücü koruma karşılığında kendilerine (Abdullah ÇATLI ve arkadaşları) sağladığını, bağlantıyı kuranların o dönemde gümrüklere yakın olan ve onlara ülkücü korumayı sağlayan kişiler olduklarını, yurtdışında bu insanlarla (Abdullah ÇATLI ve arkadaşları) bütün gizli servislerle ilişkisi olduğunu, Abdullah ÇATLI için Meclis koridorlarında Alparslan PEHLİVANLI gibi kişilerin aracılık yaptıklarını gördüğünü, Abdullah ÇATLI’nın Gökhan MARAŞ, Şanlıurfa eski Milletvekili Murat BATUR gibi birçok kişiyle görüştüğünü, Abdullah ÇATLI ve arkadaşlarına maddi desteğin korumalık yaptıkları ülkücü kitleden geldiğini, Abdullah ÇATLI’yı kokaine sürükleyen kişilerin başında Arnavut SAMİ denilen adamın geldiğini, Türkiye’de silah ticaretinde mafyanın parmağı olduğunu, Ömer Lütfi TOPAL Cinayetinde kullanılan silahların bu yolla geldiğini belirtmiştir.(Ek:178)
Yine senesini hatırlayamadığı bir gün iş yerlerinde otururken, kendisinin bir küçüğü amcaoğlunun kendisine "Avşar’ı polisler sık sık arıyor, bir şey var herhalde" dediğini. Bir başka gün Halkalıdaki işyerine gittiğinde genç birisinin amcaoğluyla yemek yediğini gördüğünü, kim olduğunu sorduğunda amcaoğlunun kendisine "bu Avşar’ı alıp bırakmış, şimdi de her hafta geliyor ve Avşar’ı soruyor" dediğini. Adamla tanıştığını ve sohbet ettiklerini, o kişinin kendisinin istihbaratçı olduğunu ve Avşarı arama sebebinin: Kaybolan Tarık Ümit’in telefonunda son numara Avşar’ın cep telefonu çıkması olduğunu, Tarık Ümit’in son kez Avşarın cep telefonundan aranmış olduğunu, bunun üzerine kendilerinin onları takibe aldıklarını, bir hafta on gün telefonlarını dinlenmiş olduğunu ancak sonunda onların temiz insanlar olduğuna kanaat getirdiklerini, Avşarı 2-3 gün götürüp tuttuklarını, Avşar’ın kendilerine yardımcı olduğunu, telefonuyla kimlerin konuştuğunu söylediğini; bu istihbaratçı başçavuşun giderken "benden size tavsiye: bu adamlarla fazla içli dışlı olmayın, diyarbakır oruspu bunlar hakkında dedikodular var. Bende onu araştırıyorum" dediğini. Ayrıca ne yapayım diye sorduğunda başçavuşun kendisine "kardeşin Ataköyde bekar evinde kalıyor, hiç olmazsa bir süre yanına evine götür" dediğini, bunun üzerine kardeşini sıkıştırdığını, kardeşinin kendisine "Ağabey polis ziya telefonu istedi, bende verdim, sonra jandarma beni gözaltına aldı" dediğini, Halkalıdaki işyerinin kalabalık bir yer olduğunu, oraya sık sık istihbaratçı ve narkotikçi polislerin geldiğini, onlara telefon hususunda yardımcı olduklarını, bundan sonra kardeşini bir ay kendi evine götürdüğünü ve ikaz ettiğini, Ayhan Akça isimli polisin kendi kiracısı olmadığını, gazeteler yazınca araştırdığını ve Ayhan Akça’nın 2-3 ay önce kız kardesinin kiracısı olduğunu öğrendiğini, ayrıca; işyerine gelen başçavuş’un resmi değil sivil giyimli olduğunu yanında sivil giyimli bir asker olduğunu hatırladığını, son olaylarda ismi geçen Haluk Kırcı’yı tanımadığını, sadece ismini duyduğunu, Korkut Eken’i de tanımadığını, İbrahim Şahin’e İstanbul’a geldiği zamanlarda araba verdiklerini belirtmiştir.(Ek:215)
If you want to see more information on
escort diyarbakıR have a look at our own webpage.