Kartal Ofise Gelen Olgun Azgın Escort Bayan Mehpare

Bình luận · 12 Lượt xem

Mehmet Ağar’ın Özallarla yakın irtibatının kurulmasının bu olaylara rastladığını, Zeynep Özal’ın Asım Ekren isimli bir müzisyenle münasebeti bulunduğunu, Zeynep ve Semra.

Mehmet Ağar’ın Özallarla yakın irtibatının kurulmasının bu olaylara rastladığını, Zeynep Özal’ın Asım Ekren isimli bir müzisyenle münasebeti bulunduğunu, Zeynep ve Semra Özalın gece eğlencesini çok sevdiklerini, bu nedenle sık sık eğlence yerlerine gecenin geç saatlerinde gitmelerinden dolayı koruma sorunu doğduğunu, Başbakanın kızının ve eşinin korunmasının Devlet görevi olduğunu,bu nedenle Emniyet Müdürü Ünal Erkan ile muhatap olduklarını, onun ise politik yanının bulunmaması sebebiyle bu işlerden hazzetmediğini, Mehmet Ağar’ın politikaya daha yatkın olduğunu, kibar nazik, zeki herkes tarafından sevilen, çok süratli hareket edebilen iyi polis denecek özelliklere sahip olduğunu, sivil sektörle çok yakın ilişkileri bulunduğunu, kendiliğinden koruma konularında onun daha öne çıktığını, Zeynep Özal ve Asım Ekren’in Antalyaya kaçmaları ve evlenmelerine ilişkin olaylarda Ekren’in İstanbuldaki aydınlık olmayan çevrelerle münasebetleri bilindiğinden evlenme olayının aile tarafından hiç istenmediğini, bu nedenle polisin koruma görevi altında Antalyaya gitmelerinin kontrol edildiğini, bu olayın Mehmet Ağarın Özallara yakın olmasını sağladığını, çünkü onu tanıdıklarını, Semra ve Turgut Özal ile çok yakın samimi olduğunu, âdeta onların emrinde, özel bir polis gibi olduğunu, Ankara Emniyet Müdürlüğüne terfian getirilmek istenildiğinde Bakanlar Kurulunda kendisinin karşı çıktığını, münasebetleri yönünden bu atamanın yanlışlığını anlattığını, ancak Turgut beyin dediğini yaparak, Ağarı Ankara Emniyet Müdürlüğüne getirdiğini, sonrada Ağar’ın kendisine gelerek, kendisinin aleyhinde olduğunu bilmesine rağmen, ’emriniz varmı sayın Bakanım’ diye sorduğunu, bu tavrının da son derece hazımlı son derece sempatik ve olgun bir insan olduğunu gösterdiğini,

Her ne kadar bir alttaki Izgara Planlı Yapılar Evresi'ndeki gibi yine dikdörtgen planlı yapılar görülmekte ise de, taşıyıcı duvarları, diyarbakır oruspu kerpiç kullanımı ve gömüt geleneğindeki değişme gibi nedenlerle ayrı bir kültür olarak değerlendirilmektedir. Bu evrede kanallı taş düzlemlerle yükseltilmiş konutlar yer almaktadır. Bu kanallı taş düzlemler, küçük ocak taşlarının, aralarında 20 cm. genişlikte kanallar bırakacak şekilde düzenli bir biçimde üst üste dizilmesiyle örülen duvarlardan oluşmaktadır. Bu düzlemler yaklaşık olarak 3 x 5,50 metre ölçülerindedir. Kanalların üstü yassı taş levhalarla örtüldükten sonra tüm düzlemin üstü moloz taşları dökülerek düz bir platform elde edilir. Esas taşıyıcı duvarlar ise bu tabanın üzerine, küçük ocak taşlarıyla, harç olarak çamur kullanılarak 50 cm. kalınlıkta örülmüştür. Duvarların devamı kerpiç topakları kullanılarak yükseltilmiştir. Çatı konusunda kesin sonuç verecek bir buluntu olmamakla birlikte, düz dam olduğu yönünde bazı buluntular vardır.[8] Yerleşim düzeninde belirgin bir değişiklik olmuştur. Konutlar birbirinden daha mesafelidir ve aralarında geniş avlular yer alır. Ocaklar ve işliklerle birlikte günlük faaliyetlerin de konuttan genel alanlara çıktığı anlaşılmaktadır.[13]

Tape No:9110, 15.11.2008 günü T. G ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; T. G.'nin "Sağolun hocam yarın müsaitseniz bi 10 dakika bi uğrayıp da bi bir şeyler bıraka cam size bi zarf dediği, Y. KÜÇÜK'ün "Hayır Tuncay bey şu aşama bakın dün akşam bana arkadaşlarım verdi", "Yani 4 saat üzerimde kampanyalar yapıyo yani hiç bir Kürtlerle ilgili hiçbir şey istemiyorum şu sırada" dediği, T. G.'nin "Tamam hocam ..." dediği, Y. KÜÇÜK'ün "Yav başka bir şey olursa konuşuruz onları istemiyorum" dediği, T. G.'nin "Anladım hocam" dediği, Y. KÜÇÜK'ün "Çünkü her şeyi böyle karıştırıyorlar ediyorlar siz de görüyorsunuz" dediği, T. G.'nin "Farkındayız hocam farkındayız" dediği. Y. KÜÇÜK'ün "Herhalde ... yani benim bunların BİR KISMI HERTARAFI DELİ SAÇMASI ONUN İÇİN BİRAZ DİKKATLİ DAVRANIYORUM ŞU DÖNEM GEÇSİN ONDAN SONRA HEPSİNİ KONUŞURUZ" dediği, T. G.'nin "Anladım hocam anladım dediği. Y. KÜÇÜK'ün "Öyle yapalım", "İzliyorsunuz görüyorsunuz adamın masasının üstünde fünyesi olmayan tapası olmayan süs olarak şeyler var benim Kıbrıs gazisiyim Kıbrıs tan getirdiğim kovanlar var burada demek onu da görünce kovan diyecekler", "Dolayısıyla dikkatli olmam lazım" dediği, T. G.'nin "Hocam ben okuyup yani şey olsun diye düşündüm yoksa kullanın diye dememiştim yani" dediği, Y. KÜÇÜK'ün "Hayır kullanmayı düşün... ilerde bakarım yani hiç bi şeyim yok ben her hangi bir ÇİZGİDEN DÖNMÜYORUM ama bu arada çok dikkat etmem lazım" dediği, T. G.'nin "Farkındayım hocam anlıyorum" dediği, Y. KÜÇÜK'ün "Peki görüşürüz TUNCAY BEY" dediği,

If you have any type of questions relating to where and ways to utilize daha fazla bilgi almak için, you could call us at our web page.
Bình luận